Blogdayazar

30 Ağustos 2016 Salı

OTOMATİK BES NEDİR?

OTOMATİK BES
   Ve sonunda gerçekleşti. Kısa bir süre önce Meclis'te kabul edilen yasayla, ülkemizde BES zorunlu hale geldi. Yaklaşık 13 milyon çalışanı ilgilendiren BES e otomatik katılım süreci çalışan 45 yaş altındaki herkesi kapsayacak. Aşağıda BES e otomatik katılım ile ilgili merak edilenleri kısaca özetlemeye çalışacağım, ama BES in neden zorunlu hale getirildiği konusunda bir değerlendirme yapmak istiyorum. Bilindiği üzere Dünya'da bir çok devletle birlikte Türkiye'de de 1980'lerin başından itibaren sosyal güvenlikte devlet etkisinin azaltılması ve  ileride bu alanın tamamen özel sektöre devredilmesi gündeme geldi. Bu bağlamda devletler, sosyal güvenlik  alanında devrim niteliğinde bir özelleştirme hamlesine girmekteydi. Yapılan çalışmaların neticesinde A.B.D, Y. Zelanda ve İngiltere'de olduğu gibi Türkiye'de de BES zorunlu hale geldi. Bu açıklamadan sonra 1 Ocak 2017'den itibaren uygulanmaya başlayacak olan BES e otomatik katılım ile ilgili sıkça sorulan soruların yanıtlarını aşağıda bulabileceksiniz.

bes otomatik katılım

         BES'e Otomatik Katılım Bilinmesi Gerekenler

    Otomatik BES uygulamasının belki de en fazla merak edilen yanı uygulama başladığında maaşlardan ne kadarlık bir ücret kesintisi  olacağı sorusu. Evet hepimiz için önemli bir soru. Kanuna göre Otomatik BES uygulamasında alınan brüt ücretin % 3'ü BES fonuna aktarılacak. Örneğin brüt ücreti 1700 lira olan bir çalışanın maaşından 51 liralık bir kesinti olacak. Diğer önemli bir konu ise Otomatik BES den ayrılmak isteyenleri ilgilendiriyor. BES uygulamasının başlangıç tarihinden 2 ay sonra isteyenler Otomatik BES den ayrılabilecek. Bununla ilgili olarak, BES den çıktıktan sonra sadece yatırdığınız ana parayı alacağınızı bilmenizde fayda var. Yani devletin bir defaya mahsus olarak vereceği 1000 lira hesabınıza yatmayacaktır. Otomatik BES de diğerlerinde de olduğu gibi %25 devlet katkısı olması sistemi biraz daha cazip kılan nedenlerden. İleride cayma hakkınızı kullanmayıp aksine işvereninize ödediğiniz primlerin yükseltilmesini talep ettiğinizde söz konusu katkı payı da buna oranla yükselecektir. Ödeyeceğiniz primlerinde otomatik olarak kesileceğini de belirtmekte yarar var. Otomatik BES den emekli olabilmek için 10 yıl sistemde kalmak ve 56 yaşını doldurmak şartları aranmakta. Biraz uzun bir süre gibi görünse de BES fonlarındaki rakamsal artışla birlikte bu şartların değişebileceğini düşünüyorum. Otomatik BES de aranılan şartları taşıyıp emekliliğe hak kazandığımızda alacağımız paranın tamamını talep edebilecek miyiz?  bu konuda yasada net bir durum yok. Ancak Hazine Müsteşarlığı'nın BES sahiplerinin ömür boyu maaş alabilmelerinin önünü açmak amacıyla piyasaya tahvil ihraç etmeyi planladığı konuşuluyor. Durum netleştikçe bende bu yazıyı  güncellemeye çalışacağım. Otomatik BES de prim ödemeye ara verilip verilemeyeceği de sorulan soruların başında gelmekte. Yasal düzelemeye baktığımızda bu konunun açığa kavuşturulmadığı görülüyor.  Bazı emeklilik şirketlerinin müşterilerine bu hususta esneklik sağladığını biliyoruz. Muhtemelen Otomatik BES de buna benzerlik gösterecektir. Peki Otomatik BES de emekliliği hak ettiğimiz dönemde ne kadar gelir elde ederiz?  belki de hepimiz için en önemli soru bu. Yukarıda da yazdığımız gibi  Otomatik BES de kesilecek prim tutarı maaşımızın %3'ü olacak ve buna ilave olarak %25 devlet katkısını koyduğumuzda sistemde 10 senelik sürecin sonunda yaklaşık 95 bin liralık bir ücretin sahibi olacağız. Tabi fon getirilerinin göstereceği dalgalanmaları burada hesaba katmıyorum. Otomatik BES de işverenin  ödediğimiz primlere ilaveten bir ücret  ödemeyecek olması Otomatik BES in dikkat çekici  noktalarından birisi. Bu sayede sizden kesilen para karşılığında sadece emeklilik şirketiyle muhattap olacaksınız. İşveren primlerimi yatırıyor mu? diye bir sorununuz olmayacak. Daha önceden BES ne dahil olup prim ödeyenlerin ödedikleri primler Otomatik BES ne dahil edilmeyecek. BES in en büyük zaaflarından birisinin de bu olduğunu düşünüyorum. Çünkü şahsi olarak BES ne dahil olup ayrıca Otomatik BES ne prim ödemek çok başlılığı da beraberinde getirecektir. Devlet tarafından zamanla hepsinin tek çatı altında toplanabileceğini düşünüyorum. Bunun en yakın örneğini SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığının SGK adı altında birleşmesinde görmüştük. Benzeri bir yapı da Otomatik BES de olabilir. Otomatik BES ile ilgili eminim birçok sorunuz vardır. Ben burada kamuoyunda ön plana çıkanlardan bazılarını yazmaya ve açıklamaya çalıştım. Şimdi çoğumuzun aklında muhtemelen şu soru vardır: "Otomatik BES de kalmak mı yoksa sistemden 2 ay sonra çıkmak mı benim için uygun olur?" tabi hepimizin bir tercihi olacaktır. Ben bu kısımda Türkiye'nin geçmişte yaşadığı fon maceralarından bir kesiti sizlere aktaracağım. Belki kafanızdaki soruların yanıtını bulmak için size yardımcı olur. 90'lı yılların başlarında ekonomik krizlerle boğuşan Türkiye'de iş başına gelen her hükümet yatırım-tasarruf denkliğini sağlamak amacıyla fonlara başvurdu. Fon çılgınlığı öyle bir hal aldı ki 2006 yılına gelindiğinde bütçe içerisinde 40'a yakın fon bulunmaktaydı. Bunların en meşhuru Konut Edindirme Yardımı Fonu (KEY)de bulunmaktaydı. Aşağıda (KEY) ile ilgili önemli bir şeyi sizlerle paylaşacağım. 2006 yılından itibaren performansa dayalı bütçe sistemine geçilmesiyle birlikte yukarıda yazdığım fonlar bütçenin "Şeffaflığı ve Hesap verilebilirliği"  ilkesine zarar verdiği gerekçesiyle bütçe kapsamı dışına çıkarıldı. Gerçekten de toplanan bu paraların nereye harcandığının hesabını kimse veremedi. Çünkü fonların kurulduğu dönemdeki siyasetçilerin çoğu ya politikayı bırakmış yada hayata veda etmişti. Yani konu bir gecede halı altına süpürüldü. O günlerden bize miras olarak ta "Paralar; yola, suya ve elektriğe gitti." sözü kaldı. KEY Fonları ise birkaç sene önce hak sahiplerine ödenmişti. Ödemeler yapılırken dönemin SGK Genel Müdürü'nün bir televizyon programında yaptığı açıklama ise gayet dikkat çekiciydi. Yapılan açıklamada KEY da her alacaklının geçmişe dönük faizleriyle birlikte 20-30 bin lira alacağını olduğunun fakat Hazinenin bunu karşılayamayacağı gerekçesiyle kabul edilmediğini söylendi. Geçeği söylemek gerekirse Hükümet bu işi de kendi yöntemleriyle çözdü. Neyse. Atı alan Üsküdar'ı geçti artık.  Evet Geçmişte yaşadığımız fon travmalarının bir kısmı bu şekilde gerçekleşti. Tabi o dönemdeki Türkiye ile şimdiki Türkiye arasında çok fark var. Dünya'nın 17. büyük ekonomisi olan ve yatırımların hızla büyüdüğü ülkemizde bu tür fonlara yatırım yapmak mantıklı bir seçenek. Türkiye'de ilerleyen dönemlerde emeklilik yaşının 60'ın üzerine çıkacağını düşünürsek geleceğimizle ilgili bazı planlar yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Benim Otomatik BES ile ilgili söyleyeceklerim bunlar. Umarım kendiniz için en doğru kararı verirsiniz. Yeni yazılarımda görüşmek dileğiyle...Blogdayazar 

Devamını Oku