Boşanıyoruz | Blogdayazar

18 Aralık 2017 Pazartesi

Boşanıyoruz

 "Yirmi bir ilde yaşanan boşanma patlaması sonucunda harekete geçen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı beş pilot ilde evlilik öncesi eğitim uygulaması başlattı..."  iki,üç gün önce gördüm bu haberin bir bölümünü yazmak istedim.  Evet boşanıyoruz. Hemde hiç düşünmeden bir çırpıda.  Bunca maddi ve manevi zorluklar karşısında kurulan yuvalar gelmek bilmeyen ay sonlarından, şiddetten veya aldatma sonucunda dağılıp gitmekte. Birde çocuk varsa durum daha da vahim hale geliyor. Boşandıktan sonra çocuğunu icra yoluyla görenler bile var. Durum böyle olunca birtakım müdahalelerde zorunlu hale geliyor. Bakanlığın konuyla ilgili yaptığı çalışmayı yerinde bir adım olarak görüyorum ve şunu eklemek istiyorum. Yaşanan boşanmaların nedenleri araştırılarak evlilik öncesi eğitim kapsamına dahil edilmesi ve bu eğitimin neden-sonuç çerçevesinde uygulanmasının daha mantıklı olacağını düşünüyorum. Boşanmakta evlilik kadar doğal, fakat ilk darbede havlu atmak doğru değil. Evlilikte yaşayan bir kurum sonuçta, sorunları çözüp ona hayat vermek yerine mahkemede idam etmek iki taraf içinde bir yıkım oluyor. Evli olmama rağmen birçok boşanma hikayesine tanık oldum. Kategorilere ayırmak ne derece doğru bilmiyorum ama  sorunlar belli konularda ortaya çıkmakta. 


 Yukarıda nedenlere kısaca değinmiştim. Biraz derine inelim şimdi. Kira, çocukların masrafı, faturalar, alışveriş derken hayat maddi anlamda ailelerin yükünü arttırmakta. buna paralel gelirlerin aynı oranda artmayışı doğal olarak evde huzursuzluk meydana getiriyor. Dengeyi sağlamak adına çalışmak düşünen bayanların bu isteği muhafazakar erkekler tarafından kabul görmeyince tartışmalar daha da alevleniyor. Son bir hamle olarak eş,dosttan alınan borçlar, banka kredileri ve kredi kartları eve icra, haciz ve en sonunda hapis olarak geri dönünce boşanmak tek seçenek olarak kalıyor. Bu gibi durumlarla sıkça karşılaştım.  Büyüklerin desteğiyle evliliğini kurtaran da oldu soluğu mahkemede alanda...  şüphesiz evlilik maddi anlamda büyük sorumlulukları beraberinde getirir. Eşler bu kararı almanın verdiği heyecanla rasyonel davranmaktan uzaklaşıyor.  Oysa evliliğe maddi olarak hazır olmak temelleri sağlam atmanın yegane koşuludur. Eskiler boşuna "İş, aş, eş" sıralaması yapmamış öyle değil mi?


  Şiddet evlilikleri bitiren en hazin nedenlerin başında geliyor bence.  Gözyaşlarından hastaneye kadar uzanan bir süreçten söz ediyorum.  Evlilikte şiddet sadece fiziksel anlamda düşünülsede aşağılama, hakaret gibi faktörlerde şiddeti içerisinde barındırmaktadır. Hele ki insan hayatını birleştirdiği kişiden bunu görüyorsa asıl darbeyi kalp alıyor. Yıllarca şiddetin muhatabı olup evliliği, çocukları; hatta şiddet gördüğü eşini düşünerek evliliğini sonlandırmayan kadınlar da mevcut. Tabi bu bir irade meselesi. Bu bakımdan kadın erkekten güçlüdür desek yanılmış olmayız. Bununla ilgili yaşanmış bir olayı yazmak istiyorum. Okuduğunuzda "Bunu ancak kadın yapar" diyeceğinizden eminim. Olay Antalya'da meydana gelmekte. Eşinden şiddet gören bir kadın uzun uğraşlar sonucunda boşanıyor. Adalet bu ya boşandığı eşi bir süre sonra felç geçirerek yatağa bağımlı hale geliyor. Bu haber eşine ulaşınca kadın eşi aleyhine konuşmak yerine hiç tereddüt etmeden eşiyle tekrar evlenip bakımını üstleniyor. İşin özetişu. Kişi yüreği kadar güçlüdür, zayıfa el uzatana da "Adam" derler buralarda. Cinsiyet kimlikte kalır böyle durumlarda... tekrar konuya dönecek olursak, evlilikte şiddetin önüne geçmek gerçekten zor.  Çünkü bu tür olayların çoğu evde yaşanıyor ve bayanlar yaşadıklarını paylaşmıyor. Bu konuda gerek kitle iletişim araçları gerek sosyal medya üzerinden olumlu anlamda bir algı operasyonu şiddetin azaltılmasında katkı sağlayabilir. Bir mesajı insanlara ne kadar çok tekrarlarsanız kabul görmesi o kadar kolay olur.

 Aldatma çok karmaşık ve bir o kadar da gizemli bir boşanma nedeni. Aldatmada tek tarafı suçlamak doğru olmaz. Kadın, erkek herkesin nefsi vardır. İster istemez insan onun isteklerine boyun eğebiliyor. Aldatmanın temelinde ilgisizlik yatıyor bana göre. İnsanlar kendisi hakkında hep güzel şeyler duymak ister. Hatta aşırı ilgiye muhtaç olanlar farklı elbiseler, saç şekilleri veya değişik yollarla dikkat çekmeye çalışır. Bunun için eşlerin birbirine ilgi göstermesi önemli. Çünkü ilginin bitti yer ihanetin başlangıcıdır. Kişi ilgisizlik karşısında farklı arayışlara girer ve sığınacak bir liman bulunca ipler yavaş yavaş kopmaya başlar. Her ne kadar eşe Sadık kalınmaya çalışılsa da "yasak elma" yenmiştir bir kere. Sonuç malum. Aldatma konusuda önemli boşanma nedenlerinden birisi olarak karşımıza çıkar. Başlarken yazmıştım gizemli ve karışık olduğunu O yüzden kolay kolay gün yüzüne çıkmaz, çok fazla konuşulmaz. Bu sorunun çaresi eğitimden ziyade Sadakat ve ilgidir.

  Özetle şunu söyleyecek olursak, aile toplumun temelidir. Aile yapısının bozulması bu temeli sarsacağı gibi toplumsal bir takım sıkıntılara da neden olacağı aşikar. Bu yapının korunması ve yaşatılması başta devlet olmak üzere toplumun her kesimi için zorunlu bir görev.  Bireylere düşen ise evlilikte sorun yaşayanlar için yapıcı yaklaşımlar sergilemeleridir. Şu bir gerçektir ki aileler ne kadar sağlamsa devlet ve toplum o kadar güçlüdür.





12 yorum:

  1. Boşanmaların maalesef ki son yıllarda dikkat çekici şekilde artmış olması göze çarpıyor.Benim çevremde çok fazla insanın inanası gelmiyor.Herkes kendine düşen görevi yapmalı mesala Devlet saçmasapan Aile kurumunun kutsallığını bozan dizi ve programları yasaklanmalı yeni evleneceklere çekmek zorunda değilsin,dediğini yaptır gibi bencilce söylemleri empoze etmemelidir.Çok önemli bir konuya değinmmişsin...Kalemine sağlık 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birileri televizyonların kulağını bükmeli bencede

      Sil
  2. Bence zaman değişiyor ve evlilik kurumu da bu yüzden kendin revize olmak zorunda.Evlilikten beklenenler bile değişti artık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabiki her kurum zamana uyum sağlamalı. Fakat aile bütünlüğünün de her zaman korunması gerekir.

      Sil
  3. güzel bir konuya değinmişsiniz. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. Evliliklerin bitmesinin çok fazla nedenleri var.Siz de yukarıda bahsetmişsiniz. Bence en önemlileri parasal sorunlar, aldatma ve stres nedeniyle uygulanan şiddet ve tahammülsüzlük. Ben günümüzde, bu sorunların maalesef çözülebilecek sorunlar olduğunu sanmıyorum. Hatta daha da artacağına inanıyorum. O yüzden boşanmalar da aynı hızla devam edecek :(

    YanıtlaSil
  5. Sorunların hemen çözülmesi mümkün değil zaten. Burada amaç boşanma olaylarının
    hızını azaltmak. İnşALLAH durum tersine döner.

    YanıtlaSil
  6. Herşey hızlı yaşandığından boşanma evreleri de hızlı yaşanıyor ve bir çırpıda boşanıyor insanlar.

    YanıtlaSil
  7. Sabırsızlık başa bela bir durum:)

    YanıtlaSil